Son günlerde Mersin ve Adana illerinde yaşanan bir dolandırıcılık olayı, emlak sektöründe ciddi bir rahatsızğa neden oldu. Dolandırıcıların tapu işlemleri aracılığıyla gerçekleştirdikleri 'sazan sarmalı' yöntemi, kısa sürede birçok kişiyi mağdur etti. Söz konusu dolandırıcılık, bölgedeki emlakçılar ve alım-satım işlemlerinde görev alan tapu müdürlüğü uzmanları tarafından tespit edildiğinde ise işin boyutu daha da netleşti.
Söz konusu dolandırıcılık olayı, yapılan tapu işlemlerinde sahte evraklar kullanılarak gerçekleştirilmiş. Dolandırıcılar, önceden araştırıp seçtikleri taşınmazlardan birini hedef alarak, sahte kimliklerle ve yanıltıcı belgelerle tapu müdürlüklerine başvurmuşlar. İlk aşamada, gayrimenkulün ya da arsanın gerçek sahiplerinden habersiz bir alım süreci başlatıyor, bu sayede gerçek sahiplerinin mal varlıkları üzerinde haksız kazanç sağlamayı hedefliyorlar. Eğitici bir plan dahilinde hareket eden dolandırıcılar, birçok evrak ve iletişim aracını kullanarak, kurbanlarını adeta sazan gibi avlıyorlar.
Dolandırıcılık şebekesinin yakalanması, yapılan istihbarat çalışmalarıyla mümkün oldu. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, şebekenin mastermind'inin kimliğini ortaya çıkardı; bu kişi, birçok benzer dolandırıcılık olayında da yer almış. Ülkeye gelen girişimler doğrultusunda, dolandırıcıların kullandığı sahte belgelerin fotokopileri, çeşitli tapu müdürlüklerine ulaştırıldı. Böylece, başlatılan operasyon kapsamında yüze yakın dolandırıcının kimliği belirlendi.
Birçok mağdur, dolandırıcıların gerçekleştirdiği alım-satım işlemlerinin ardından maddi sıkıntılarla boğuşmaya başladı. Sosyal medya üzerinden birbirine ulaşan kurbanlar, ortak bir platformda deneyimlerini paylaşarak, dolandırıcılığın boyutunu gündeme taşıdı. Kurbanların çoğu, durumu çözmek amacıyla hem hukuki süreç başlatmış hem de emlakçılara yönelik önlem alınması çağrısında bulunmuşlardır.
Olayın yankıları büyürken, Mersin ve Adana’daki mülki amirler, tapu işlemlerinde alınacak önlemleri sıkılaştırmak adına harekete geçtiklerini açıkladı. Tapu müdürlüğünde görevli uzmanlar, yeni eğitim programlarıyla çalışanlarına vahim durumlar karşısında nasıl hareket edeceklerine dair bilgi aktarımında bulunacak. Dolandırıcılıkla mücadele için ayrıca halkı bilinçlendirmek ve şebekelerin modus operandi'lerini anlamalarına olanak tanıyacak seminerler düzenlenmesi de planlanıyor.
Bunun yanı sıra, ilçelerde oluşturulacak yeni tapu işlemlerinin kaydedileceği online bir sistemle, her işlemin daha şeffaf ve güvenli hale getirilmesi hedefleniyor. Yetkililer, dolandırabileceğini düşünen şahısların da önlemleri ciddiye almasını ve şebeke faaliyetlerine karşı dikkatli olmaları gerektiğini şu sözlerle vurguladı: “Her vatandaşın mülkü değerlidir, bu yüzden herkesin kendini korumaya alması gerekiyor.”
Mersin ve Adana'daki bu dolandırıcılık vakası, sadece bölgedeki emlak sektörünü değil, aynı zamanda toplumsal güveni de zedeledi. Ancak yetkililerin devreye girmesiyle birlikte, her geçen gün artan dolandırıcılık faaliyetleriyle daha etkili bir şekilde mücadele etmeye başladığı görülüyor. Bu tür müfrezeler yüzünden, dolandırıcılık olaylarının daha da yayılmaması için önlemler alınması ve kanuni yaptırımların artırılması şart görünüyor.
Son olarak, dolandırıcılık olayının aydınlatılması için vatandaşların da dikkatli olması gerektiği belirtiliyor. Tapu işlemlerinde sorun yaşayan veya dolandırılma ihtimali olan kişilerin, mutlaka resmi makamlara başvuru yapmaları ve olayı derhal yetkililerle paylaşmaları öneriliyor. Unutulmamalıdır ki, dolandırıcılık sadece kurbanının değil, toplumun tamamının güvenliğini tehdit eden bir suçtur.