Yemen'in Husilere bağlı güçleri, uluslararası arenada büyük yankı uyandıracak bir eyleme imza atarak İsrail’in Ben Gurion Havalimanı’na füze saldırısı düzenledi. Bu olay, Orta Doğu’daki gerginliği daha da artırırken, güvenlik endişelerini de beraberinde getirdi. Husilerin gerçekleştirdiği bu füze saldırısı, hem bölgesel politik dengeleri sarsacak nitelikte hem de Husi liderliği açısından önemli bir askeri gösteri olarak değerlendiriliyor.
Olayın ayrıntılarına göre, Husiler, Bahreyn üzerinden fırlatılan balistik bir füze ile Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion Havalimanı’nı hedef aldı. Halen ortaya çıkan ilk raporlara göre, füzenin hedefe ulaşmadan önce İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından etkisiz hale getirildiği bildiriliyor. Husi yöneticileri, bu saldırıyı “İsrail’in işgali ve zulmüne karşı bir yanıt” olarak açıkladılar. Saldırı, uluslararası toplumda karşıt görüşler ve tartışmalar başlattı; bazıları bunu cesur bir adım olarak görürken, diğerleri ise bunu daha fazla çatışmaya sürükleyen tehlikeli bir provokasyon olarak nitelendiriyor.
Husilerin lideri Abdul Malik al-Husi, “Bu tür eylemler, zalim işgalcilere karşı direnişimizin birer parçasıdır. Filistin halkının yanında durmaya devam edeceğiz,” diyerek, saldırının arkasındaki ideolojik motivasyonları dile getirdi. İçeride ve dışarıda daha fazla destek kazanma arayışında olan Husi milisleri, bu tür eylemlerle hem mücadele ruhunu alevlendirmeyi hem de bölgesel destek almak için baskı kurmayı hedefliyor.
Bu tür bir saldırı, zaten karmaşık olan Orta Doğu denkleminde yeni bir belirsizlik işareti olarak dikkat çekiyor. İsrail hükümeti, saldırıya yanıt verme konusunda hızlı bir şekilde harekete geçmeyi planlıyor. Başbakan Binyamin Netanyahu, “Ülkemizin güvenliğini tehdit eden her türlü saldırıya karşı gerekli tüm önlemleri alacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın,” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu durum, bölgedeki askeri gerginlikleri artırırken, özellikle çevre ülkelerin ordularını da hazırlıklı olmaya motive ediyor.
Böyle bir durum, uluslararası güvenlik uzmanları ve analistleri arasında endişe yaratmış durumda. Füze saldırısının dengeyi bozabileceği ve geniş çaplı bir çatışmaya neden olabileceği yönünde pek çok görüş ortaya atılıyor. Ortadoğu’nun şu anki durumu göz önüne alındığında, gerek ABD’nin gerekse Avrupa ülkelerinin bu durumu yakından takip etmesi bekleniyor.
Sonuç olarak, Husilerin Ben Gurion Havalimanı’na düzenlediği füze saldırısının yol açtığı sonuçlar, yalnızca bölge üzerindeki etkisini değil, uluslararası toplumun bu duruma nasıl yanıt vereceğini de belirleyecektir. Orta Doğu’da çatışmaların azalması için barış görüşmelerine ihtiyaç duyulduğu tüm taraflarca kabul edilse de, Husilerin bu tür eylemleri bu sürecin ne kadar zor olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Herkes, Halihazırda tırmanan bu gerginlikten nasıl bir çıkış yolu bulunacağını merakla bekliyor.