Yaz aylarının gelmesiyle birlikte plajlar, havuzlar ve açık hava etkinlikleri herkesin radarında. Güneşin sıcak yüzüyle buluşmak isteyenler, özellikle de bronz tenin keyfini çıkarmak için alternatif ürünlere yöneliyor. Ancak, geleneksel güneş kremi kullanma alışkanlığı bazı insanlar için sıkıcı veya rahatsız edici olabiliyor. İşte bu noktada, bronzlaştırıcı etkisi olduğu iddia edilen ürünler devreye giriyor. Peki bu ürünler gerçekten etkili mi? Haklarında ne kadar bilgi sahibiyiz? İşte detaylar.
Bronzlaştırıcı ürünler, genellikle dha (dihidroksi asetona) adı verilen bir bileşen içerir. Bu madde, cildin üst tabakasındaki keratinle etkileşime geçerek koyu bir renk elde etmemizi sağlar. Bunun sonucu olarak cilt, güneş ışığı maruziyeti olmadan doğal bir bronzluk kazanmış gibi görünür. Ancak bu ürünlerin bir seferde mükemmel etki yaratması neredeyse imkânsızdır; doğru uygulama ve doğru ürün seçimi oldukça önemlidir.
Bazı kullanıcılar, bronzlaştırıcı ürünleri güneş koruyucu değil, güneşten koruyaniçin kullanmayı tercih edebilir. Ancak dikkat edilmesi gereken noktalar var. Dihidroksi asetona bağlı olarak ciltte oluşan bronz renk, güneşin zararlı UV ışınlarından koruma sağlamaz. Yani, güneşin altında uzun saatler geçiren biri, hem bronzlaştırıcı kullanıyor hem de güneşten koruma sağlamıyorsa, cildi ciddi hasar görebilir. Bu durum, cilt kanseri gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Dolayısıyla, bronzlaştırıcı ürünlere yönelmeden önce, mutlaka cilt tipinize uygun bir koruma faktörüne sahip güneş kremi kullanmak gerekir.
Bronzlaştırıcı ürünlerin doğru sonuç vermesi için bazı önemli hususlara dikkat etmek gerekir. İlk olarak, cildin pürüzsüz ve temiz olması, ürünün daha eşit bir şekilde yayılmasına yardımcı olur. Uygulamadan önce cildinizi mutlaka peeling yaparak hazırlamayı unutmayın. Peeling işlemi, ölü hücreleri ortadan kaldırarak cildin daha çabuk bronzlaşmasını sağlar. Ayrıca, uygulama sırasında ellerinize, dirseklerinize ve dizlerinize ekstra dikkat etmelisiniz; çünkü bu bölgeler daha fazla pigmentasyon gösterebilir.
Ürünün cildinize eşit şekilde dağılması için ayrıca sprey formda olanlar yerine krem ya da losyon formlarını tercih etmekte fayda var. Krem formdaki ürünler, genellikle daha yoğun ve kontrollü bir uygulama sağlar. Uygulama sonrasında ise, bronzlaştırıcıyı sabitlemek için cildinizi nemlendirmek de önemlidir. Böylece, renk tonu daha kalıcı hale gelir.
Bronzlaştırıcı ürünlerin yanında doğal yollarla bronzlaşmayı hedefleyenler de oldukça fazla. Havuza veya denize girmeden, havuzun veya denizin sularda yer alan tuz ile cildin daha çabuk bronzlaşacağı algısı, oldukça yanlıştır. Güneş altında kalmanın, cilt üzerindeki etkisini anlamak için birkaç seansta denemek, bu süre zarfında cildin ne denli zarara uğrayacağını görmek adına önem taşır.
Unutulmamalıdır ki, bronzlaşmanın en sağlıklı ve kalıcı yolu, güneş ışığından doğal olarak yararlanmaktır. Güneş koruyucu kullanmadan güneşlenmek, ciltte uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Dolayısıyla, bronzlaştırıcı ürünler sunarken aynı zamanda güneşten de korunmak oldukça önemli. Bu nedenle, hem bronzlaştırıcı ürünleri kullanmak hem de güneş kremi sürmek, kesinlikle önerilmektedir.
Sonuç olarak, bronzlaştırıcı ürünler, güneş kremisiz bir bronzluk arayanlar için ilgi çekici bir alternatif gibi görünse de, cildin sağlık açısından korunmasını göz önünde bulundurmak her zaman ilk öncelik olmalıdır. Cilt sağlığını tehdit edebilecek her türlü riski göze almak yerine, korunmayı sağlayan ürünlerin varlığını unutmamakta büyük fayda var. Bu yaz tatilinde bronz tenin keyfini çıkarmak istiyorsanız, güneşten korunmanın yanı sıra doğru bronzlaştırıcı ürünleri kullanmayı tercih etmelisiniz.