Göztepe Spor Kulübü'nün genç futbolcusu Barış’ın hayatını kaybettiği trafik kazası, Türkiye'yi derinden sarsan bir olay olarak hafızalarda yer etti. Spor camiasının yanı sıra Barış'ın ailesi ve sevenleri için büyük bir kayıp olan bu trajik facianın üzerinden aylar geçmesine rağmen, adaletin sağlanması konusunda yaşanan belirsizlikler sürmekte. Geçtiğimiz günlerde, Barış’ın ölümüyle ilgili alınan mahkeme kararının istinaf mahkemesi tarafından bozulması, manyetik bir yankı uyandırdı. Genç yaşta hayata veda eden Barış için beklenen adaletin parça parça gecikmesi, kamuoyunun dikkatini bir kez daha bu olaya çekti.
Barış, 2022 yılında Göztepe'nin genç takımında futbol oynarken bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Olayın hemen ardından, kazanın sebebini araştırmak üzere geniş kapsamlı bir soruşturma başlatıldı. Soruşturma süreci, sürücünün hızlı ve dikkatsiz bir şekilde araç kullanmasının bu kazaya yol açtığına dair bulgularla doluydu. Barış’ın ailesi, kazanın ardından yetkililerden olayın gerçekleştirilmesi gereken ciddiyetle ele alınmasını talep etti. Mahkemenin ilk duruşmasında, kazaya neden olan sürücünün, Barış’ın ölümüne sebep olan şartları dikkate almadığı ortaya kondu ve sürücü hakkında ceza davası açıldı.
Bir süre sonra alınan kararla, sürücünün hapis cezasına çarptırılmasına hükmedildi. Ancak, ailenin avukatı ve davayı takip eden kamuoyu, kararın yetersiz olduğunu ve adaletin tam anlamıyla sağlanamadığını düşündü. Bu noktada, ailenin itiraz etmesiyle süreç yeniden başladı. İstinaf mahkemesine taşınan dosyada, aile daha ağır bir ceza talep etti. Zira, Barış’ın kaybının hem ailesine hem de topluma olan etkisi oldukça büyüktü. İstinaf mahkemesinin olaya yönelik böyle bir adımın gerekçesine kesinlikle dikkat etmesi gerekiyordu. Ancak gelen haber, beklentileri tam anlamıyla karşılamadı.
İstinaf mahkemesinin verdiği karar, toplumda büyük bir tepkiyle karşılandı. Göztepe’nin futbol camiası ve sporseverler, Barış’ın ölümünün arkasında yatan gerçeklerin aydınlatılması ve adaletin tecelli etmesi noktasında seslerini yükseltmeye devam ediyor. Davada verilen kararın açıklanmasının ardından, sosyal medya platformlarında yüzlerce paylaşım yapıldı. Bu süreç, adalet arayışı için pek çok kişi tarafından bir dayanışma hareketine dönüştü. Kullanıcılar, #AdaletİçinBarış etiketiyle seslerini duyurarak, olayın üstündeki karanlığın bir an evvel kaldırılmasını talep etti. Barış’ın anısını yaşatmak ve ailesine destek olmak isteyen spor severler, bir araya gelerek çeşitli etkinlikler düzenlemekte.
Göztepe camiasının yanı sıra, Türkiye’de birçok spor kulübü bu olay vesilesiyle trafik kazalarının önlenmesi için çeşitli kampanyalar başlatma kararı aldı. Trafik güvenliği konusunda eğitim programları düzenlemeyi planlayan bu kulüpler, genç futbolcuların ve spor severlerin bilinçlenmesi adına önemli adımlar atıyor. Barış’ın trajik ölümü, yalnızca bir bireyin değil, bir toplumun da kaybı olarak değerlendiriliyor ve bu noktada adaletin bir an evvel sağlanması bekleniyor. Herkes aynı soruyu sormakta: Barış ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması için gereken adımlar atılacak mı?
Sonuç olarak, Göztepeli genç futbolcu Barış’ın ölümüyle ilgili yaşanan gelişmeler, sadece bir trafik kazasının değil, aynı zamanda bir toplumun vicdanını da sorgulatan meseleler haline geldi. Hukukun işletilmesi ve adaletin zamanında sağlanması, sadece Barış’ın ailesinin değil, tüm Türkiye’nin beklediği bir durum. Süreç nasıl gelişirse gelişsin, Barış’ın anısı asla unutulmayacak ve onun ismi, bu tür trajedilerin önlenmesi için bir sembol olarak kalacaktır. Adaletin gecikmesini istemeyen herkes, bu davanın sonuna kadar takip edilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Zamanla, Barış için hak edilen adaletin sağlanması umuduyla bekleyiş sürüyor.