Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay, hem toplum hem de sosyal medya üzerinde büyük yankı uyandırdı. Bir abinin, kardeşinin eski sevgilisini hedef alarak uyguladığı şiddetin boyutları, insanlık hali hakkında düşündürücü sorular sordurdu. Eski sevgilisiyle yaşadığı sorunlardan duyduğu öfkeyle hareket eden bir adam, intikam almak amacıyla son derece acımasız bir yol seçti ve bu dehşet verici olay, birçok kişinin nefesini kesti.
Her şey, bir yıllık bir ilişkinin ardından yaşanan ayrılıkla başladı. Genç çiftin arasında yaşanan basit tartışmalar, kısa süre içinde büyüyerek tatsız bir sona ulaştı. İlişkinin sona ermesinin hemen ardından, eski sevgili N.G., kardeşi olan M.G.’nin öfkesini anlamakta zorluk çekti. M.G., ayrılık sonrası yaşadığı duygusal karmaşa ve kardeşine duyduğu koruma içgüdüsü ile kontrolünü kaybetti. Kardeşi, eski sevgilisiyle yeni bir ilişkiye başlamış ve bu, M.G. için bir tür ihanet gibi görünmüştü.
M.G.’nin zihninde yer alan bu düşünceler, intikam almak için bir plan yapmasına yol açtı. Kardeşinin duygusal yıkımından sorumlu tuttuğu N.G.’ye karşı derin bir öfke beslemeye başlayan M.G., nihayetinde bu öfkesini bir şekilde ortaya koyma kararı aldı. O gecenin karanlığında, bir grup arkadaşının da etkisiyle, N.G.'yi kaçırmaya karar verdi. Eyleminin ne denli zalimce sonuçlanacağını düşünmeden hareket eden M.G., olay yerine hazır bir şekilde gitti. Kendisi ve arkadaşları, N.G.’yi iterek, birkaç saat boyunca alıkoydu.
N.G.’nin bu yarı dünyadan kimseye haber veremediği bir anda, M.G. ve arkadaşları sözde bir "ceza" kesmeye karar verdiler. M.G’nin "çiş çiğ yiyeceğim" ifadesi, olayın bir diğer çarpıcı ayrıntısı olarak kayıtlara geçti. Eski sevgili, ölümle burun buruna gelmişti. M.G., intikam almak uğruna insanlık dışı bir şiddeti, bir düzenin parçası haline getirerek, N.G.’nin kulağını ve burnunu kopardı. Bu dehşet verici olayın ardından N.G., acil olarak hastaneye kaldırıldı ve tedavi altına alındı. Hayati tehlikesi bulunmadı, ancak yaşadığı travma, psikolojik etkileriyle uzun zaman boyunca süreceğe benziyor.
Olay ile ilgili olarak, M.G. ve yanında olan arkadaşları tutuklandı ve gözaltına alındı. Kayıt altına alınan video görüntüleri ve şikayetlerin üzerine, hukuki süreç başladı. Mahkemede ortaya çıkan deliller, M.G.’nin yargılanma sürecinin oldukça çetin geçeceğinin sinyallerini verdi. Genç adam, hem kardeşine duyduğu sadakatsizliğin öfkesiyle hem de toplumun gözünde bir ahlak sorunu olarak yargılandı. M.G.’nin yaşadığı psikolojik bozukluk ve önceki suç geçmişi, ceza indirimine yönelik bazı savunmaların da yapılmasına yol açtı.
Olayın ardından sosyal medya, bu dehşet hikayesinin yankılarıyla çalkalandı. Kullanıcılar, M.G. ve arkadaşlarının yaptıklarını şiddetle kınayıp, toplum olarak bu tür durumlarla nasıl başa çıkılması gerektiği konusunu sorguladılar. Birçok yorumda, hem bireysel hem de toplumsal bazda şiddetin ne denli kabul edilemez olduğu vurgulandı. Uzmanlar, olayın, erkek şiddeti ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine birer çarpan olduğunu dile getirirken; devletin, bu tür eylemlerin önüne geçmek için ne gibi önlemler alması gerektiği konusunda seslerini yükselttiler.
Şiddeti ve düşmanlığı besleyen bu tür olayların arka planında, toplumda kök salmış bazı davranış kalıplarının yattığını belirten uzmanlar, eğitimin ve farkındalığın önemine dikkat çekti. M.G.’nin ruh halinin yanı sıra, yaşadığı ortamın da bu şiddete katkı sunduğuna dikkat çekti. Bu durum, hem aile içindeki ilişkilerin hem de arkadaşlık ilişkilerinin sorgulanmasını zorunlu kıldı. Toplumun bu tür olaylara karşı daha fazla duyarlı olması gerektiği ifade edildi.
Sonuç olarak, M.G. ve N.G. arasındaki bu korkunç intikam hikayesi, bir insanın içinde barındırdığı karanlık tarafların dışavurumunu sergiliyor. Şiddetin hiçbir koşulda savunulamayacağının en somut örneklerinden biri olarak hafızalarda yer edecek bu olay, toplumda derin yaralar açıldığı gibi, kadınların karşı karşıya kaldığı tehditlerin ve erkek şiddetinin de bir göstergesi oldu. Herkesin, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için sesini yükseltmesi gerekiyor.