Dondurucu soğukların etkisi, özellikle tarım sektöründe geniş çaplı hasarlara yol açarken, kayısı üreticileri bu durumu yakından izliyor. Türkiye'nin özellikle Malatya bölgesiyle özdeşleşen kayısı, geleneksel tarımın yanı sıra ekonominin belkemiği konumunda. Bu noktada, aşırı soğukların kayısı ağaçlarına ve dolayısıyla hasada etkilerinin ne olacağı, çiftçiler için büyük bir kaygı kaynağı olmaya devam ediyor.

Çiftçiler Dondurucu Soğuklardan Nasıl Etkileniyor?

Kayısı ağaçlarının en hassas dönemlerinden biri olan çiçek açma dönemi, ani sıcaklık düşüşleriyle ciddi şekilde risk altında. Çiftçiler, dondurucu soğukların özellikle çiçekleri dondurup, meyve bağlamasını engellemelerinden endişeli. Malatya'nın kayısı üreticilerinden Ali Yılmaz, yaşadığı topraklarda oldukça fazla kayısı yetiştirdiğini vurgulayarak, "Bu sene, sonbaharda erken soğuklar geldiyse kış da tehlikeli geçiyor. Ağaçlarımızın çiçekleri açtı ama bu dondurucu sıcaklar hepsini vuracak" şeklinde konuşuyor. Özellikle 2023 yılı kayısı hasadı için umutların yüksek olduğu bu dönemde, böyle bir durum üreticinin geleceği için büyük bir belirsizlik yaratıyor.

Diğer yandan, Türkiye'deki kayısı yetiştiricilerinin toplamda %80'ini Malatya'nın oluşturduğunu göz önünde bulundurursak, bu durum sadece bireysel çiftçilerin değil, bölgedeki tüm ekonomiyi etkileme potansiyeline sahip. Dondurucu soğukların kayısı verimini etkilemesi, yerel ekonomide başta istihdam olmak üzere, birçok alanda sorunlar yaratabilir.

Şu Anda Ne Yapılmalı?

Uzmanlar, bu tür hava koşullarına karşı alınabilecek bazı önlemler hakkında bilgi veriyor. Örneğin, çiftçilerin dondan korunma yöntemlerini kullanmaları gerektiğini belirtiyorlar. Özellikle sera ve örtü kullanımı, aşırı soğuk hava koşullarında faydalı olabiliyor. Çiftçiler, ağaçların etrafına branda çekmek veya ısı kaynakları kullanarak sıcaklık sağlamak gibi yöntemler düşünebilirler. Ancak bu yöntemlerin de maliyetli olduğunu ve hali hazırda zor durumda olan çiftçilerin bütçelerini zorlayabileceğini unutmamak gerekiyor. Çiftçi Osman Çelik, "Bu yıl sağlam bir kayısı almayı umuyorduk ama şimdi bir anda dondan korkar hale geldik. Önlemler almak istiyoruz ama maliyetler de çok yüksek" diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.

Bu doğrultuda, devletin ve ilgili tarım kuruluşlarının kayısı üreticilerine destek sağlaması gerektiği yönündeki çağrılar artıyor. Üreten tarım ekonomisinin korunması için devlet tarafından alınacak önlemler, gelecekteki ciddi sorunların önüne geçebilir. Çiftçiler, hükümetin daha fazla destek vermesi gerektiği konusunda hemfikir. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, çiftçiler için acil durum destekleri ve kredi imkanları sunması, bu zor zamanların atlatılmasına yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, kayısı üreticileri bu dondurucu soğuklarla başa çıkmaya çalışırken, hem bireysel hem de toplumsal anlamda dayanışmanın önemine vurgu yapıyorlar. Kayısı, sadece bir ürün olmaktan öte, Malatya'nın kültüründe ve ekonomisinde büyük bir öneme sahip. Dolayısıyla bu don olayının, kayısı bahçelerindeki etkileri, bölge için son derece kritik. Çiftçiler, bu tür iklim değişiklikleri ile başa çıkabilmek için daha fazla yenilik ve destek bekliyor. Şu anda kayısı bahçelerinde yaşanan belirsizlik her an artarken, herkes gözünü gökyüzüne dikmiş durumda ve umarız ki, bu durum en kısa zamanda çözülerek hep birlikte yüz güldüren bir hasat dönemi yaşanabilir.